Friday, September 01, 2006

NeDeN?!

İnsanoğlunun en çok kullandığı soru kelimelerinden biri NEDEN. Türkçede belki de o kadar çok kullanılmıyor, çünkü aslında yedek parçası bol. Niçin ve Niye gibi. Ben şimdilik niçin ve niye yedek parçalarını raftan indirmeden, Neden’ler üzerine düşünmek istiyorum. “Neden otobüs gelmedi?”, “Neden böyle dedi acaba”, “Neden ben yapamıyorum”, “ Neden yapamadım bu soruyu, halbuki çok kolaydı”. Sanırım sorular gerçekten zor, sorular varolan nedenleri mi araştırır her zaman, tabii ki hayır. Neden yaratır da çoğu zaman. İşte tam da bu noktada soruyorum, Neden?



Bir doğrulama yaratmak olmasa da amaç, çoğu zaman nedensiz işler de yaparız ve sonradan anlayabiliriz ancak nedenini. İşte böyle hissediyorum ben yazarken, Neden yazıyorum diye düşünüyorum ve hemen yaratıyorum bir tane, paylaşmak, düşüncelerimi iletmek ve tartışmak için. Lakin çok da kolay bir durum değil bu. Eğer yazdıklarınızı, söylediklerinizi kimse umursamıyorsa nedensiz kalıyorsunuz.

Biz gençler olarak gerektiği kadar sormuyoruz, konuşmuyoruz diye düşünmeden edemiyorum. Nedenlerini araştırmadığımız, nedenler oluşturmadığımız aklıma geliyor. Günlük hayatta kullandığımız birçok şeyin neden öyle olduğunu bile düşünmüyoruz; Ör: neden yaya geçidi işareti kesik çizgilidir? gibi. Yaptıklarımızı sorgulamazsak nasıl daha iyi yapabiliriz ki?

Bir çok değişik amaçla aynı şeyi yapıyoruz şimdilerde. Gönüllü oluyoruz. Nedeni hepimiz için şimdilik farklı ve değişik geliyor. Üzerinde biraz düşünme fırsatı yakalayınca, kendim adına farkına vardığım şaşırtıcı bir noktayı paylaşmak istiyorum. Paylaşayım ki, konuşabilelim. Konuşalım ki aslında şaşırtıcı diye ifade ettiğimiz durumun, tam da hayatın içinden olan bir olgu olduğunu görebilelim. Yaptığımız gönüllü faaliyetlerin aslında altında yatan temel bir nokta var diye düşünüyorum. Kendimizi ifade etmek, görüş, dilek ve isteklerimizi gerçekleştirmek. Bunu da aslında ben de varım ile ifade etmek gerek. Gönüllüyüz, çünkü bir zaman ve mekan aralığında biz de varız. Yapmak istediklerimiz var ve bunu duymasını istediğimiz kişiler. Tam da aslında bir duruşa destek vermek, ona katılmak olarak adlandırabiliriz. Ayrı ayrı, farklı birikimlerden insanlarız ama duruşumuz çok ortak ve bu duruşu pekiştirmek için daha çok katılım gerek, daha çok ses ve destek. Fakat sesleri de güçlü ortaya koyabilmek. Kalın, ince, uzun, kısa, detone, kadife...bir çok ses. Aynı duruş üzerine ve için.

Bu noktada daha güçlü sesler, daha etkili hareketler ve daha sağlam duruşlar için birleşmek gerek, sürece katılmak, dahil olmak ve dahil etmek gerek…

Katılımın yüksek ama daha yüksek, seslerin gür ama daha gür, duruşların sağlam ama daha sağlam olması için, hayatı Neden’lemek gerekiyor diye düşünüyorum..

Aktif, katılımcı ve nedenleyen bir dünya mümkün…

Başka bir Dünya mümkün..

No comments: