Thursday, November 15, 2007

rüya

uyuyamiyorum ki göreyim..

uyanıkken görüyorum..

yada

bilmiyorum..

Tuesday, August 07, 2007

tanistirayim

nasil da yorgun bedenim zihnim firildarken, bu bir...

kucaklıyorum beni yakacagini bilerek zihnimi, bu ikiiii...

tanistirayim bu da 3....

Tuesday, July 31, 2007

Dibine kadar

Nereye, neye sorularini sinirlandirmiyor mu "dibine kadar".

ulan dibini bildigimiz mi var, ne diye kandiriyorsun beni, kandirmaya calisiyorsun..

dibini goreyim o zaman gorulcek birsey varsa eger orada. yoksa bana ne dibinden...

dip...

dip dip..

dip dip diiipppp!

uyan artikin...

hadi kalk yerine yat!

iyiyim ben burda..uyuyacam..hem de dibine kadar...

01:11

yasananlar...

gotunu doner, sanki istermiscesine...ama bir yandan reddeder..karsisinda duran kahramanımız sakindir..avini gozune kestirmistir..hafif bir gulumseme belirir suratinda..

nefes alislari artik daha hizlanmistir..bu ne kadar surer bilinmez..uzun olacagi bellidir ama..bir sigara yakar kahramanımız... o buyuk hazdan onceki son sigara..yavas ila hizli arasi ceker nefesi, konumunu bildirmek istemeden..gorenlerin kafasi karisir..

hic istifini bozmaz..arkasini donen daha ne kadar oyle duracaktir..kocaman bir soru isareti? bilmek ister miyiz..

............

istersek bir gün anlatır..!

Tuesday, July 24, 2007

VİRGÜL

Herhangi biri değil ki kuytuya pusu kuran,
O kadar belli ki,
Aniden alip hayatları baska bir seye donusturen,
Sen, Ben değil, O.

Kosup yanına gidemezsin oylece,
Yaklastıkca uzaklasir,
Yalnızlığı secer, saflığı kiletirken,
Sen, Ben değil O.

Onemsiz diye adlandırdık, kaygılanmadı bile,
Sasirinca kendiliğimizde,
Kocaman oldu hayatı paylasirken,
O değil Sen, Ben.

Suclu kim
Sen, Ben, O değil...

Friday, July 06, 2007

O

Dizleri terli, silesi yok
“Seviyor muyum bazen” karnımdan çıkarsam
Neler yapılıyor, yıkılıyor
Kaybolurcasına…

Daha önce geçtim buradan,
İkilik ararken benlik,
Parlayınca anlardı
Evsiz kalırcasına…

Prefabrik bir hayat bu,
Anlatılsa uzardı çokça
Topraktaki delik gibi,
Açılırcasına…

Kusursuz eller var düşümde
Midesi güzel insanlar
Doyurdular zamanı zamanla
Saklarcasına…

Kapalı yerlerin etkisi geçince
Nefes alan onlar
Seni görmedilerse yalnız
Buradaymışlarcasına…

Pay eden hatıralar
İstemediklerimiz,
Geç kalan gözler
Kıpırdarcasına…

Acısı,
Şehveti,
Korkusu,
Hüznü
Ve ve ve
O Kaybolurcasına…

Monday, July 02, 2007

Eski

Eski dedigim degilmis meger,
Zormus anlasilan gec de olsa,
Anlasilan,
Ben olmak yanlizca.

Tirnaklarim sizliyor,
obur yerde olmamak neden,
Unutulan,
Oradaymis sessizce.

Zehir akitmislar icime,
Haberi gelmedi yillarca,
Kaybolan,
Cikiyor gun yuzune.

Olur demek geliyor icimden,
Dogrusu gorulmeyen yerdeyken,
Uzakmis,
Anlasilan Kaybolan Uzakmis..
2 TUR KODESTE BEKLE ya da ÇIKMAK İÇİN 750.000 BOK VER!

Bana sormadılar, size sordular mı bilmem ama eğer sordularsa ya cevap vermeyi bilmiyorsun ya da (ne söyleyeceğini) cevabin yok. Her ikisine de inanmak istemiyorum. Sana da sormadılar muhtemelen…

Mecbur tutulduğun ve ama her zaman oynaman gereken bir oyunun kurallarını kime sordular o zaman? Hadi buna evet dedik iradesizce, peki nasıl oynayacağımıza, ne yönde oynayacağımıza da karıştılar, buna niye cevap veremedik, hayır diyemedik. İki şey geliyor, aydınlanıyor o zaman karşında, aydınlanmaları hafifçe birbirine karışık.

Ya bu oyun değil ya da bizler bu oyunda birer oyuncu değil, oyunun ta kendisiyiz. Hangisi olursa olsun iki kere düşünmek gerek, belki çok.

------------------------------------------------------------------------------------------------
Bu oyunda birer oyuncu değiliz, oyunun ta kendisiyiz.

Hiçbir şey yapamamamızın,
Hayır diyemememizin,
Harekete geçemememizin temel sorunu da burada yatıyor. Çünkü biraz kıpırdanmaya başlasak, oyunu değiştirebiliriz tabii eğer kendimizi değiştirmeye tutkumuz, gücümüz ve cesaretimiz varsa.

Kendinden başlamak gerek,
Oyundan başlamak.
Ama başlamak gerek artık.

Yoksa bu oyunu-seni değiştirecekler er ya da geç ve sonra;

------------------------------------------------------------------------------------------------
Bu bir oyun değil…

Kendi tarafımızı, kendi taşlarımızı, kendi kağıtlarımızı seçiyoruz ve daha ötesi yok.

Başlamıyor, orda duruyoruz. Başlamak için yaptığımız her hamle “yapamazsın”, “oyun başlamadı daha” sözleri, hareketleri ve bakışlarıyla, kurallarıyla kesiliyor. Duruyoruz tarafımızda, taşlarımızla, kağıtlarımızla…

O zaman bize tek şey kalıyor, tarafımızda, taş ve kağıtla, hazır olmak.

Çünkü bu oyun başlayacak, er ya da geç, isteseler de istemeseler de.

------------------------------------------------------------------------------------------------
Sonra;


Gene kulaklarda “hayat bir oyun değil mi zaten?” hayıflanma ve aşağılamaları…

Oyun ulan oyun ama senin bildiğinden değil!

Tuesday, May 15, 2007

KaYbOLuŞ...Kayip Ol Us..

Bir duygu, düsünce veya durumu tarif eden ve hatta onaylayan bir sunu yada soylemde anlamadıgımız noktalar varsa, butunu anlamamız imkansizdir. Sadece, butunu olusturan her bir parcayi anlamak ise butuncul bakma yontemine temelden ket vurur. Tam da bu noktada paralel calısan algiya, dusunmelere ve onermelere ihtiyacimiz var.

Aynı duzlem, yön veya boyuttaki parallelik degil, es zamanli calisan bir mekanizmadan soz etmek gerek. Aksi taktirde parcalarin baglantilari birbirlerine uymaz, tabii bir yandan da butunun nasıl dagildigini, dagitilacagi da onemlidir.

Her bir baglantilar ornegi digeri ile farkli olmaz ise, butune tak bir yada cogulcu bir yaklasimla ulasmaktan baska care kalmaz.

Yasadigin, kendini anlamlandirdigin zaman icinde, parcalarini tek ve iliskili olarak analiz edip anlamlandirmazsan, sonucta varacagin nokta, butune yukledigin anlamin alt degerleri olarak ortaya cikar. Her iki yaklasimda birbirini dogurdugu bir karmasanin icinde olusan ayri bir duzenin hakimiyeti icinde yok olursun. Belki de gerceklesecek ya da gerceklesen en sik ve kotu durum budur. O halde butunuyle olmasa da cogunlukla, belirsiz hayatlar arasinda belirlemeye calistigin kendininkini baska bir yerde gormeye veyahut artik gormemeye baslarsin..

Kaybolus iste budur..

Boş

D1: Bos bakmayı, anlamlandırdıgın an, bos bakmadıgın andır..?

D2: Her anıyla tutkulu ve nefret dolu bir hayat, hic bir zaman bos olmayacak...?

Kalem?!

D1 : Eğer şu anda başka bir yerde olsaydım, başka bir şey yazıyor olmayacaktım...!

D2 : Sildigin her şeyi yeniden yazabiliyorsan, bir şey yapabiliyorsun gibi hissetmekten öteye gitmek icin baslanacak en son noktadasin...!

Wednesday, April 18, 2007

Korkunc

İnsan bilmediginden korkar?,
Sacma,
İnsan bildiginden korksun,
Sonu yok bunun.

Sonsuzluktan korksun, insan,
Bilmediklerini sorsun,
Sormaktan degil, cevaplardan korksun.

Cevaplar acitir,
Sorula acinin baslangicidir.

İnsan acidan korkar.

Sonsuzluk cok aci,
Ona baslamak daha da.

O zaman Sonsuzluga Sorarak Baslamak,

Korkunc.

Nefret

Nefret,
Urkek olma, insandan kacma,
Hayvan grubunun kacismasi.

Senden Nefret ediyorum,
Senden urkuyorum, senden kaciyorum,
Hayvanlar da kaciyor senden.

İnsanlardan Nefret ediyorum,
İnsanlardan urkuyorum, insanlardan kaciyorum,
Hayvanlar da kaciyor insandan.

Ama ben,

Onlar olmadan yasayamam, biz olmadan yasayamam.
Hayvanlar kacsinlar,
Birileri urksun,
Ben insandan kacamam,
Ben kendimden kacamam,
Kacmam, Kovalarim...

İste bu yuzden benden nefret ediyorlar!

Kafa

İmkansız oluslar sasırtmamalı,
İmkanlı çünkü olmaları, olus hitabını alan onlar,
Kafa demek yeterinde(!) açık degil,
Genis degil...

Nasil genisler kafa, nereye kadar,
Sınırlıdır insan,
Sinirlidir de.

Tanimak kendini, ufka bakmak, uzaga.

Nerde uzak?
Orada,
Ben nerede?
Burada.

Burasi uzak oraya, orasi da buraya.
Peki ya şurası, orası da burası da uzak suraya.
Bu bir ücgen, buyuk ve gecirgen.
Yukarı da var.
Ama kafa sınırlı.

Kafa sinirli, suraya, oraya, buraya...

Wednesday, April 11, 2007

Karar!

İnsan aydinlanmaz, parlaktir insan, aydindir. İnsan kararir, az yada cok, karalanir. Karalara bürünür. İste anca o zaman aydinlanabilir. Kararmadan, aydinlanmaz.

Ya aydindir ya aydinlanir.

Karari kara kalmaksa,

Kara(ri)dir..

Karanlik

Karanlikta daha karanlik olmak lazim gorunmek icin, ya da aydinlik..

hangisi olursan, olmadigin yaninda durur.

Ben, sen ile var olabilirim.

Benim icimdeki sen ile var olabilirim, yanimdaki degil.

Karanlik yada aydinlik, gel bana. Yoksa ben tum karanligimla gidecegim...

Kal...

İnsanlar suda ve havada kalamaz..

Peki ne yapar?

Ne isi var orda?

Kalamadigi yerde ne isi var insanin...

Gelecek

Elimi kestigimde kanımın akacagi kadar kesin gorebiliyorum.

Tek derdim kanin nereye dogru akacagini bilmiyorum.

Elimin yonunu, yanını bilsem de elimi kestigimde kanim bana kizgin baska yere gider mi onu bilmiyorum.

İnsanlarda besleniyorum, onlarin kanini benim kanim, benim kanimi bizim kanimiz olarak hissediyorum.

Sadece bizim nereye gittigimizi bilmiyorum,

Gidecegimizi de...

Buna ragmen gelecegi goruyorum. Tabii artik buna gelecek diyebilirsek...

Diyemediklerimizi goruyorum.

Ne dedigimizi degil!

Geri

Ama hayat durgun, duruyor, ilerlemiyor.

Sen de duruyorsun, ilerlemiyorsun.

Zaman ilerliyor, durmuyor. Ne gusel ediyor.

Geride kaliyorum.

Bunu cok seviyorum...

Herkes farkli, herkes yoklukta!

"Herkes mutlak yoklukta esittir"

Oyle mi..

Esit olmanin mutlagi, ulasilabilecek noktasi, yoklukta olmaktir.

Olum varligin amaci olmaktir.

Olum yok olmaktir.

Varligin amaci oyleyse yok olmaktir.

Yok olan esit olur.

Esitlik yoki olum vardir.

Olum, varligin esit ama mutlak esit olmasidir, ki amacina ulassin.

Olum var eder, esit kilar.

Yasam yok eder, esit kilmak icin!

Olum ve yasam beraber mutlak hakimdir. Esitligin mutlak hakimi ise zitliktir, farkliliktir.

Aynilar esit olmak icin farklilasir.

Olum ayni, yasam farklidir!

Ateş

Atesten yukselen duman gibi yukseldigimizi ve dagildigimizi biliyorum...

Ben dagilmamak icin hep en yakin, atese en yakin olmak istiyorum...

Yanacagimi bile bile,

Atesten ilk ayrilmanin heyecani ve uzuntusu ile..

İstek

İnsan istediginde hiçbir sey yapamaz,
Ya da,
İnsan istediginde hicbir sey yapar,
Hicbir seyi yapar.

İstemediginde ise her seyi yapar.
İnsan;
Her sey yapar.
Hicbir sey yapamaz.

Peki ya bazı seyler?

Bazi seyler var, hicbir sey yapamaz.
Bazi seyler var, her seyi yapar.

Her seyi, bazi seyler, hicbir sey yapar.
Hicbir seyi, bazi seyler, hersey yapar.

Bazi seyler yapar...hicbir sey de olsa...
Bazi seyler yapmak istemez.

Ben her seyi yapacagima, hicbir sey yapmak istemem...