Saturday, November 22, 2008

shear stress

bitse de gitsek dedim icimden bugun yada onu hissettim diyebilirim..

ne icin mi? ozel bir konu hakkinda degil..

genel hakkinda..

sonra da korktum kendimden..

hemen konuyu degistirdim zihnimde. ne mumkun..

sonra hatirladim..hayat kısaydı yahu degil mi..

rahatladim..

pek

Pek bir karmaşık bugün. pek bir zor su an. neden mi pek?

Çok gibi koseli ve duygusuz degil de ondan...

neden karmasik ona geleyim bi de sonra da zora...Pek zora gelemesem de...

Karmasik cunku; hergunku alisilageldik olandan farkli. yeni. degiskenli. duygulu. zor.

Zor cunku; hergunku alisilageldik olandan farkli. yeni. degiskenli. duygulu.

karmasik: zor ve zor.

10 kere zor desene kendine..nasil da yabancilasiyorsun kelimeye.

bunlari dusununce boyle oluyor gunun..

pek oluyor bu aralar bunlardan bir de..

abim

"Eywallah abim*."

* bu deyişte abim sözcüğü çok amaçlı iyilik dilegi ifade etmektedir.

Friday, November 07, 2008

"Şu an"

"Hala çalışıyor musunuz?" diye sordum.

"Bitirmek üzereyiz" dedin. "Evet" de diyebilirdin. Sonu ile ilgili bilgiye ihtiyacım olduğunu düşünmüş olmalısın.

Halbuki ben "Şu an"daki durumunu merak ediyorum...

DoKuNuŞ...!

İlk dokunuşumu hatırladım,
lütfen lütfen es geçmeyin bu deyişimi, vakit verin kendinize,
evet evet sizin ilk dokunuşunuzu hatırladım.
Ne karışık bir duygu ifadesiydi benimkisi, garip bir kafa, ürpermiş beden..

Çok nefes, derin nefes, yutkun yutkun, korkma, göster istediğini...

Ne o? Akıyor mu elinden "o an" şimdi,

Kardeşim sen hele bir de o son dokunuşu göreceksin..

Vay haline..

PAKET

Nasıl da saf halbuki, bir başka şehir gibi güzel.
Tattığım yeni bir şekerleme,
Bir de unutamadığım ikramlar.

Ayağına taş,
Zihnine soru gibi düşer kadın,
Teslimiyet savaşı hazırlıklarında.

Teslimat var, gidip almalıyım,
Pardon nereye imza atacaktım.
Bi de karşıdan ödemeli, eh, bakalım ne çıkacak, acaba?

Ama bu benim gönderdiğim değil miydi?
Bu paketi ben hazırlamadım mı?

Vay be gönderiye bak,
Geri elinde hem de tek tarife,
Hiç değişmemissin paket.

Biraz dolanmışsın işte,
Ne gördün, ne getirdin bize?
Eli boş mu geldin yahu yine,
Demek ki iyi gönderememişiz.

Hadi şimdi geri git gidebildiğince...

İçim İçime Sığmıyor

İçim içime sığmıyor benim diyen karşıma çıksın.
Nasıl demek istiyorum, muhattap olun benimle ne olur?
Nasıl olur?
İçin ve için mi var senin?
Hangisi için peki?
Kim için bi de?
Ne için sığmıyor için içine?
Böyle şey mi olur?
Ne olur söyleyin benim için...

Monday, September 29, 2008

Bok

Boku verseler bana süsleseler şöyle aynı karnıyarık gibi.
Yerim direk, ilk çatalın sonu,
Bokun sonu.
İşte böyle.
İnanıyorum ya insanlara,
Boku yedik,
Belki de buna da alışır bünye.
Çıkanı geri almaya adeta.

Çocuk

Çocuk kopardı çiçekleri,
annesinin sevgisiyle,
kardeşinin haylazlığıyla,

Çocuk koştu şuracıkta,
ablasının dudaklarıyla,
dayısının çapkınlığıyla,

Çocuk attı o taşı,
abisinin öfkesiyle,
babasının tokadıyla,

Çocuk ağladı bugün,
hem de çok,
kendi ayaklarıyla,
yükseldi,
kalktı.

Durdu
ve
Çocuk geride kaldı,

Yapayalnizdi.

Zor 3

Sessiz de zor oluyor anladım
Kendi sesimi geçtim,
Başka sesler dinledim bu dönem.
Hangisi olacağını seçmeden, kestirmeden, geleni aldım.
Zormuş.
Çişini tutmak gibi,
Zor ama keyifli imiş.
Yanliz olması daha zor ve keyifli yapıyor
İsteyene...

PoPo

Bugün bir soruyla karşılaştım, diyor ki soru işaretinden önceki kelimeler;

"Nasıl popo seversin?"

Sanırım ben ince bileklerin taşıdığı popoları severim.

İnce ve güsel bacakaların....

Yağmur

Akşam ne yiyeceğini bilemeyen biz,
Uzun yaşamak derdimiz.
Susan Ertz
İyi ki İngiltere'de değiliz.

Ayaz

Sonbahar sevdim hep,
Ürpertsin içimi diye.
Kimseye tutunamadim,
İçim geçer diye.

Titremek, yeniden dirilmek gibi,
Kaç kere oldu ki?
Gözümüze yaş bırakır bu ayaz
Ağladığımı duyan gören var mi ki?

Sunday, September 07, 2008

OLUR...

Çevirdik bildiğimizi, hatıra oldu
Kazandık sandık,
Umut böyle birşey değil mi ki?
Saniyeler, anlar duygusu.
Sızılar, bağırışlar ordusu ama düşüncelerin baskınında,
Ansızın.
O da geçer, bulunursa
Yürünecek sessiz bir sokak
Gürültüsüz demek istedim, loş ve ıslak.
Olur olur...

Sayı

Kaça kadar sayıyorum diye,
Sorunca kendime anladım.
Yerimde bile saysam,
Kaça kadar.

Önemsizse kaçı, sayısı,
Kalan bana nasıl sayıldığı.
O zaman diğerim konuşmaya
Başlıyor;
Birer birer kayıp gidiyor.
Üçer üçer sayıyorum ama.

Aile

Bulmaca, bulunca ne yapacağını
Bilmemece,
Sana hiç seslenemedim,
Sadece dinledim, söylendim.
Hatam benim hatam,
Annem, belki de aradığım
O, yanlış düşledim seni,
Yanlış duyumsadım.,

Bugün yeniyi gördüm,
Bitişle gördüm yeniyi, geç kalmışım diye düşündüm.
Yarın, bügün gördüğümü unutma eğilimindeyim.
Yeniyi istememem, unutmak
istemememden
Yada unutmak
istememden.

Meditasyon

Ölüm meditasyonu ve yol paralelleşir mi?
Üst üste biner mi?
Bu beni bozar mı?
Yalan mı yahu...

TeR

Yol hep böyle sıcak mı?
Serin yol, doğru yol?
Terin rüzgarla birleşimi.
Makinaların sıcağından,
İlişkilerin soğukluğundan öte
Serin yol,
O da yol mu canım?

Kaşık

Uzun süre kokladım,
İstedim de kokladım
Uzun süre koklamak istedim,
Ne kokladığımdan öte.

Bu ara etrafa bakakaldım,
Belki de baktım ve sonra kaldım,
Yeşil gelince görüşüme,
Kalktım..

Wednesday, May 14, 2008

Gooooogle

kendini kendinde arayan ve bulan,
kendini yaratmayan,
her istendiğinde yapan, olur olmaz sonuçlarla,
kendi istediğini yapamayan,
çok seyi az bilen,
ama ne bildigini bilmeyen,
bişeyle tanıştım...

Wednesday, January 09, 2008

Şekilli misin?

Rahat içinde bulunduğun durum diyelim.

Nasıl bir duygu ile terkeder insan rahatı. Başka türlü rahatlara mı, rahatsızlığa mı tercih eder rahatı insan.

"Ne gibi tanrısal etkiler var arkasında?" sorusuna takılmadan bilinmeze yürür mü? Bilinmezin rahatlık değişkeninden başka ne gibi değişkenleri var ki?

Var mı?

bilinmez çok değişkenli mi? Yoksa asıl bilinmeyen bu mu? Kaç değişkenli olduğu...Belki 73 belki 0. Belki de sonsuz, yani aslında bilinmez dediğimiz, değişken mi?

Değişen mi?

Değiştim mi? Değiştiğimi göremiyorum, hissedebiliyorum. Ne yöne olduğunu kestiremiyorum. "Ne yöne bakıyorum?" diye kendi beynime kafa tutunca!, bilinmez çıkıyor. Bilmiyorum çünkü. Yani hangi yöne gittiğim "Bilinmez" yada "Değişim".

Değişken yönlere gitmeyi seviyorum, diliyorum ki bir kar tanesi olacak şeklin, yaratıcılarından biri olayım.

Değişimi dilediğimi bilmiyordum.

Bilmiyorum, diliyorum değişiyorum.

Eleman Aranıyor!

Zor demiştin, dost olmak kardeş olmak. Bırakınız efendim dost yada kardeş olabilmeyi, insan olmak zorken. Peki insan olmak bunları da barındırmıyor mu içinde. Önce insan Sonra dost mu olur ki kişi.

O zaman ne ala, tüm dostluklar, kardeşlikler insanca. Ya peki insan olmak neden zor? Sabır mı gerek olmak için, kabir mi? Kabirse hiç dost olamayacagim sizinle. Sabırsa bende sonsuz değil. O zaman başka birşey gerek. Çok da gerekli değil ama gene de sormak istiyor insan. Ama daha olamadı ki insan.

O zaman siktiredelim herşeyi. Hayvanlar aleminde kraliyet ordusundaki yerlerimizi korumaya bakalım. Kardeş, Dost,İnsan demek ki "eleman aranıyor" başvurusunu değerlendiremiyecek. Hazine nerde şimdi kimse bilmiyor.

Kimseler gelmeyecek demek,
Kişiler gelecek,
Tek bir hamle ile
Gidecek.

"Gidelim buralardan" özelliklerine sahip eleman aranıyor...!
YOK

iKi

Biri Gelse İçeriye,
Girse ve içi döndürse,
Ezmeden, tekmelemeden
Çıksa sonra beni alsa ya
İçine.
Çıksak dışarı içerden otursak ya
İç İçe.
Eğilip içim olsa, taşısam içimi içimde.
Bitse ve sonra yanyana kalsak
İçtenliğimizle, birbirimizle.
Arasak ve aradığımız yerde buksak
İkimizi
İki...